AFYONKARAHİSAR/FRIG VADİLERİ/AYAZİNİ KASABASI
Tarih kayıtlarından anlaşıldığına göre, Afyon’dan birçok millet gelip geçmiş, bu bölgeye zaman zaman Etiler, Frigyalılar, Lidyalılar, İranlılar ve Romalılar hakim olmuştur. Bir ara, Arap Orduları’nın saldırısına uğramıştır. Türkler tarafından zaptı, Anadolu Selçukluları devrine denk gelmektedir. Sultan Alaettin, Afyon’u imar etmiş ve devletin hazinesini de kalesinde saklamıştır. Moğol Orduları’nın Selçuklu Devleti’ni yıktığı sırada, Selçuklu beylerinden Sahip Ataoğulları şehrin hakimiydi. Moğol kumandanı Timurtaş Paşa Afyon’u kuşatmıştı fakat; Ataoğulları’nın beyliği devam etmiştir.
Şehir, Yıldırım Bayezit zamanında Osmanlılar’ın eline geçmiştir. Yıldırım’ın Ankara Muharebesi’nde yenilmesi üzerine de Timur’un hakimiyeti altına girmiştir. Timur, Afyon’u yakıp yıkmamıştır. Bir müddet sonra Afyon, Timur’un Anadolu’yu eski sahiplerine bırakıp çekilmesi üzerine, Germiyanoğulları’na geçti. Germiyanoğulları’ndan erkek evlat bırakmadan ölen Yakup Bey’in ölümü üzerine, vasiyeti gereğince Afyon, Osmanlılar’a verilmiştir. (1428).
Osmanlı döneminde Anadolu Beylerbeyi’ne bağlı bir sancak olarak idare edilen şehirde birçok eserler meydana getirilmiştir. Selçuklu eseri olan Ulu Cami’nin onarılmasından ayrı olarak Gedik Ahmet Paşa tarafından yaptırılan İmaret Camisi ile Sinan Paşa Camisi bunların başlıcalarındandır. Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanlar’ın işgaline uğrayan, bu arada yakılıp yıkılan Afyon, 30 Ağustos 1922’de kurtarılmıştır. Bugünkü şehir, kurtuluştan sonra, adeta yenibaştan kurulmuştur. Ayrıca; Afyonkarahisar birçok yolun kesişim noktası olarak günümüzde halen önemini korumakta ve şehir hızla büyümektedir.